Bugün burada siyasi hayatımın en önemli kararlarından birini paylaşmak için sizlerin huzurundayım diyerek sözlerine başlayan Özüdoğru, Ankara İbni Sina Hastanesi’nde tedavi gören CHP Önceki Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ın sağlık sorunları bizleri derinden üzmüştür, kendisine acil şifalar diliyorum dedi.

Özüdoğru, daha sonra açıklamasında şu ifadelere yer  verdi:

“Değerli parti emekçisi arkadaşlarım, ben 1977 İzmir doğumlu genç bir kardeşinizim. Çoğunuzun bildiği gibi, son 3 yıldır CHP Ankara Yerel Derneklerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteyim. Bundan önce de partimizin bir çok kademesinde, görev ve sorumluluklarım oldu. Benden önce de babam Ahmet ÖZÜDOĞRU Ankara il ve Çankaya ilçe eğitim sekreterliği, annem Gülay ÖZÜDOĞRU ise İzmir Narlıdere’de Kadın Kolu Başkanlığı yaptı. Yani ezelden beri CHP’li bir ailenin evladı olarak bugün karşınızda bulunuyorum. Memur bir aileden gelmeme rağmen sanayi ve ticari hayatın hep içinde bulundum. Bununla birlikte bir çok sivil toplum kuruluşunda görevler aldım. OSİAD Yönetim Kurulu Üyeliği, SADER 2. Başkanlığı, ATO Komite Üyeliği görevlerini üstlendim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Ülkesini en çok seven, görevini en iyi yapandır” şiarıyla ülkemize ve partimize her zaman hizmet etmeyi görev bilen bir birey oldum.

Az önce de belirttiğim üzere ,son 3 yılda üstlendiğim görev sebebiyle Ankara’da bulunan kent ve yöre dernekleriyle ortak çalışmalar yaparak paneller düzenleyip, platformlar oluşturduk. CHP Ankara İl Örgütü olarak yaptığımız bir çok etkinlik, toplantı ve yürüyüşlerle birlikte, mitinglerin  de organize komitelerinde yer aldım. Yaptığım çalışmalarda her zaman toplumun en ilerici unsuru olan gençlerle ve kadınlarla birlikte oldum.

Bugün de burada, edindiğim bu tecrübeler ışığında, CHP Çankaya İlçe 11. Olağan Kongresi’nde, Başkanım Selçuk DERELİ’den bu onurlu bayrağı teslim alıp, İlçe Başkanlığı’na aday olduğumu belirtmek için sizlerin huzurundayım.

Sayın Selçuk DERELİ ve yönetimini, kadın ve gençlik kollarının başkanı ile yönetimlerini, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde ve özellikle 16 Nisan referandumunda %78,2 gibi bir rekor oyla  Ankara’da HAYIR oylarının %51,2 çıkması adına göstermiş oldukları başarılı çalışmalardan dolayı tebrik eder, bu başarıları daha da ileriye taşımak adına ben ve arkadaşlarımın her türlü sorumluluğu alarak, bu yükü en iyi şekilde omuzlayacağımızı bilmenizi isterim. Bu başarılı sonuçların alınmasında emeği geçen tüm partili yol arkadaşlarıma ve özellikle sosyal demokrat belediyeciliği en iyi şekilde temsil eden, örgütüyle uyumlu çalışmalar içerisinde olan genç başkanımız Sayın Alper Taşdelen’e de teşekkürlerimi sunarım.

Mahalle Kongre tarihleri açıklandıktan itibaren 124 mahalleye sandık koyan, üyelerin iradesinin sandığa yansımasına vesile olan ilçe başkanı ve yönetimini kutluyorum. Hepimiz mahalle seçimlerinin birer parçasıydık bu vesileyle delege seçilen arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Biz de bundan sonra bayrağı devraldığımızda seçmenlerimizle, üyelerimizle ve delegelerimizle birlikte emeği her şeyin üzerinde göre anlayışla Çankaya’da çıtayı en üst noktaya koymak adına durmadan, yorulmadan çalışmaya gayret edeceğiz.

Bugün Çankaya, ülkemizi karanlığa boğmaya çalışanların tam üzerinde bir güneş gibi doğmaktadır. Çankaya’da parlayan bu güneşi önce Ankara’da, sonra da tüm Türkiye’ye yaymak önceliğimizdir.

Delege arkadaşlarımız, bütün partililerimizi temsil ettiklerini bilerek, bütünleştirici ve kucaklayıcı bir düşünce içerisinde partimizin 2019 seçimlerini yönetecek kadrolarını belirleyeceklerdir. İktidara giden bu yolda partimizin bayrağını taşıyacak olan bu kadrolar aslında “GELECEK SEÇİMLER” için değil “GELECEK NESİLLER” için çalışacak olduklarını bilerek seçilmelidirler. İnsan yaşamını hiçe sayan, özgürlüklerimizi elimizden alan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kazanımlarını birer birer yok eden bu gerici anlayışın, 2019 seçimlerinde yenilgiye uğratılması için seçilecek olan yönetimde söz, toplumun ilerici unsurları olan kadınların ve gençlerin olmalıdır. Her ne kadar parti içi seçimlerde bazı arkadaşlarımız küsüp kırılsa da, bunları geride bırakarak bu gerici hükümete karşı bir olmalı ve omuz omuza mücadele etmeyi başarabilmeliyiz. Bizler yürüdüğümüz bu yolda ayrışarak yok olmayı değil, birleşerek güç olmayı hedeflemeliyiz.

Bu ülkeyi tükenmiş, yorulmuş, kendi kadrolarını tasfiye eden, ben yaptım oldu anlayışı içerisinde hareket eden, her defasında kandırılmış olan AKP Hükümeti’nin iktidardan gönderilmesinde, CHP Çankaya kadrolarının görevlerinin herkesten çok daha ağır ve büyük olduğunun farkındayız. Bu bilinç ve sorumlulukla mensubu olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Çankaya İlçe Başkanlığı’na adaylığımı sizlerin huzurunda açıklıyorum.

Ülkemizdeki haksızlığı, hukuksuzluğu ve adaletsizliği bizlere reva gören, bir arada yaşama irademizi tümüyle ortadan kaldıran bu gerici anlayışa karşı 25 gün boyunca yağmur, çamur demeden 430 km yürüyerek tüm Türkiye’ye umut olan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yoldaşı olmaktan onur ve gurur duyuyorum.

Bu önemli günde yanımda olup, desteğini sunan herkese saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.”